Sorularla Etkin CPR Kavramı
Kardiyopulmoner arrest durumlarında sağkalımı etkileyen en önemli unsurlardan bir tanesi etkin bir kardiyopulmoner resüsitasyon ( CPR ) uygulamaktır. Spontan dolaşımı ve solunumu olmayan bir vücudun bu işlevini dışarıdan gerek ekipmanlarla gerekle uzuvlarımız ile ikame etmeye çalışmak ( CPR uygulamak )oldukça zor bir işlemdir. Her şeyi mükemmel bir şekilde yapsak bile maalesef ki kalp ve akciğerlerin yaptığı işlemin yakınına bile yaklaşamıyoruz. Yaptığımız işlemler vücudun oksijen ve besin maddesi ihtiyacını bir miktar karşılamaya çalışmak ve sopantan dolaşımın ve solunumun geri getirmeye çalışmaktır.
CPR da etkin kardiyak kompresyon mu? Etkin sunni solunum mu?
Aslında her ikiside, yani etkin kardiyopulmoner resüsitasyon yani etkin CPR. Ancak önceliğimiz her zaman kardiak kompresyonlar olmalıdır. 2010 yılı kılavuzlarından bu yana etkin kardiyak komresyonlar ve kompresyonların kalitesi üzerinde oldukça fazla durulmakta. Bunun yanında uygun ve etkin ventilasyonun sağlanması da önemli. Kısacası her ikisi de mükemmel kalitede ve uyumda olmalılar.
CPR uygulamalarında etkin kardiyak komresyon için nelere dikkat edilmeli?
Kardiyak kompresyonların uygulama yeri, uygulama şiddeti, hızı, dekompresyon miktarı, kompresyon ve ventilasyon arasındaki duraklamalar ve CPR uygulaması yapılan zemin önemlidir.
Kardiyak kompresyonları (kalp masajını) nereye ve nasıl uyulamalıyız?
Kardiyopulmoner resüsitasyon ( CPR ) sırasında, kardiyak kompresyonlar (kalp masajı), sternumun 1/2 alt yarısına uygulanmalıdır. Kompresyonlar sadece sternumun üstüne uygulanmalı, parmaklar ile kaburgalar üzerine bası uygulanmamalıdır. Göğüs kafesi yetişkinlerde 5 cm çöktürülmeli, 6 cm’ i geçmemelidir. Pediatrik hastalarda göğüs kompresyonları (kalp masajı), göğüs ön-arka mesafesini 1/3 oranında çöktürecek ölçüde olmalıdır. Bu infantlarda yaklaşık 4 cm’e, pediatrik hastalarda ise 5 cm’e denk gelir. Kardiyak kompresyonlar (kalp masajı) sırasında eller göğüs kafesinden ayrılmamalı, kollar hastanın göğsüne dik pozisyonda olmalı ve direseklerden kırılmamalıdır. Göğüse bası uygulandıktan sonra mutlaka göğüsün nötral pozisyona gelmesine (dekompresyon) izin verilmeli ve göğüsün tekrar dolumu sağlanmalıdır. 2 dakikada bir kardiyak kompresyon (kalp masajı) uygulayan kişi değiştirilmelidir.
Kardiyak komresyonların (Kalp masajı) hızı ne olmalıdır?
CPR uygulamalarında kardiyak kompresyonların (kalp masajı) hızı dakikada 100-120 bası olacak şekilde ayarlanmalıdır.
Kesintileri en aza nasıl indirebiliriz?
İşte burada ekip olmak kendini gösteriyor. Kompresyonlara mümkün olduğunca az ara verebilmek için, Kardiyopulmoner resüsitasyon ( CPR ) yönetim planınız olması gerekiyor. Kimin, ne zaman, nasıl kardiyak kompresyonları devralacağının önceden belirlenmesi gerekiyor. Kardiyak kompresyonlara (kalp masajı) maksimum 2 sn ara vermek en iyi uygulama. Ancak belli bir yönetim planı olmayan CPR durumlarında bu hedefi tutturmak çok zor. En fazla zaman kaybı, defibrilasyon uygulaması aşamasında ve kardiyak kompresyon uygulayıcı değişimlerinde olmaktadır. Mutlaka defibrilatör tam anlamı ile defibrilasyon uygulamaya hazır olana kadar kardiyak kompresyonlar devam etmelidir. İleri hava yolu uygulamaları kompresyonlara ara vermeyi gerektirmez. Kardiyak kompresyonlar (kalp masajı) sırasında ileri hava yolu teknikleri uygulanmalıdır.
Ventilasyon uygulamaları nasıl olmalıdır?
Kardiyopulmoner resüsitasyon (CPR) sırasında, ventilasyon uygulamalarında optimum faydayı endotrakeal entübasyon uygulamaları ile alabiliriz. Ancak ana hedef hastaya için gerekli olan oksijeni akciğerlere göndermektir. Bu nedenle yeterli bilgi ve tecrübe yok ise entübasyon uygulaması üzerinde ısrarcı olmak ve uzun süren entübasyon uygulamaya çalışma durumlarından kaçınmak gerekir. Bundan dolayı supraglottik hava yolu ekipmanları kullanımı önemlidir. Ayrıca her durumda hiperventilasyondan kaçınılmalıdır. Hastanın dakikada 10 defa solutulması yeterlidir.
Kapnometre kullanımını önemi nedir?
Kapnometre size yaptığınız CPR (Kardiyopulmoner resüsitasyon) uygulamasının kalitesi açısından önemli bilgiler verir. End-Tidal CO2 10 mmHg nin altında ise CPR (Kardiyopulmoner resüsitasyon) uygulamasını gözden geçirip, kalitesini arttırmanız gereklidir. Ayrıca yine ETCO2 değerine göre hastanın hiperventile ve hipoventile edilip edilmediği hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.
Defibrilasyon ve kardiyak kompresyon bağlantısı nasıl olmalı?
CPR (Kardiyopulmoner resüsitasyon) uygulamalarında defibrilasyon uygulanabilir ritmlerde defibrilasyon geciktirilmemelidir. Ancak kaşıklar hastanın göğsüne yerleştirilip, defibrilasyon uygulamasına hazır olana kadar (defibrilatörün şarj olması dahil) kardiyak kompresyonlar devam etmelidir. Defibrilasyon işleminden hemen sonra maksimum 2 saniye içerisinde kardiyak kompresyonlar (kalp masajı) başlamış olmalıdır.
İnteraktif bir anlatım olmuş. Eminim bir çok kişinin işine yarayacak.
Burda özeleştiri yapmak gerekiyor bence. Özellikle kardiyopulmoner resüsitasyon yönetimi en kilit nokta. ne kadar doğru yere ve iyi bir şekilde kalp masajı yapsanızda bahsettiğiniz gibi ekip molunamıyorsa yani kalp masajını devrederken saniyelerce bekleniyorsa ritm kontrolü 20 sn de yapılıyorsa yapılan işin hiçbir anlamı yok. Yazınızı çok beğendim. teşekkürler.