Asit-Baz Dengesi ve Kan Gazı Analizi
Spontan dolaşımı ve solunumu olmayan hastalarda bir süre sonra vücudun asit baz dengesinde bozulmalar başlar. Özellikle resüsitasyon sonrası bakımda asit baz dengesinin sürekli kontrol edilmesi ve dengede tutulması önemlidir.
Bazı Kavramlar | |
Yoğunluk | Bir maddenin solüsyondaki çözünmüş olan miktarını ifade eder |
Parsiyel Basınç | Gaz karışımında yer alan her bir gazın konsantrasyonu ile orantılı olan basıncıdır |
Asit | Proton ya da H+ iyonu vericisi |
Baz | Proton ya da H+ iyonu alıcısı |
Alkalemi | Kan pH’ı > 7.45 |
Asidemi | Kan pH’ı < 7.35 |
Alkaloz | Kan pH’ını arttıran anormal durum |
Asidoz | Kan pH’ını azaltan anormal durum |
FiOs | İnspire edilen oksijen oranı |
PaO2
|
Arteriyal kandaki parsiyel oksijen basıncı (PaO2 kandaki toplam oksijen miktarını göstermez, sadece iyonize oksijen miktarını gösterir)Normal değer: 40 mmHg (35-45 mmHg) |
PaCO2 | Arteriyal kandaki iyonize karbondioksid parsiyel basıncı |
Kompanzasyon | Kan pH’ını normal ya da normale yakın düzeye getiren olağan vücut savunması |
Tampon | Asit veya bazın, pH üzerindeki etkisini dengeleyen madde |
SO2
|
Hemoglobinin oksijen ile doygunluğu
Normal PaO2 değeri yaşa bağımlıdır: |
HCO3–
|
Kandaki bikarbonat yoğunluğu Normal değer: 24 mmol/lt (22-26 mmol/lt) |
Baz Açığı | pH’ı 7.4’e getirmek için gerekli olan güçlü asit veya baz miktarı
Normal sınırlar: +2 mmol/lt ile -2 mmol/lt arasında |
Oksijen kanda 2 şekilde taşınır.
- Oksijen kanda 0.3 ml/100 ml kadar eriyik olarak taşınır.Oksijenin plazmada eriyik halde bulunan miktarı oksijenin parsiyel basıncı ile orantılıdır. Eriyik haldeki oksijen, gereksinimi karşılamaktan çok uzaktır.
- Oksijenin %98’i hemoglobin (Hb) ile taşınır. Oksijenin Hb’ne bağlanması PaO2’ na bağlıdır. PaO2 düşerse oksijenin hemoglobine bağlanma kağasitesi de düşer. Bir Hb molekülü, dört adet oksijen molekülünü bağlar. 1 gr Hb, 1.34 – 1.36 ml oksijen bağlar.
Resusitasyon sırasında oluşan hipoksemi etkin ventilasyon ile tedavi edilmelidir. Hastanın hedef satürasyonu %92-98 olarak seçilmelidir. Parsiyel arteriyal oksijen saürasyonu gençlerde, 90 mmHgn,n altına düşmemelidir. Bu değerlerin altındaki PaO2 hipokseminin başlamasına sebep olur. Bu durumun devam etmesi sonucunda hipoksi oluşur. Parsiyel oksijen satürasyonunun %90 olduğu seviyede, Parsiyel arteriyal oksijen saürasyonu (PaO2) 60 mmHg civarındadır. bu değer orta dereceli hipoksinin başlama sınırıdır.
Hipoksi sınıflandırması;
- PaO2 60-80 mmHg: hafif derecede hipoksi
- PaO2 40-60 mmHg: orta derecede hipoksi
- PaO2 < 40 mmHg: ileri derecede hipoksi
CO2 kanda üç farklı şekilde taşınır:
- CO2 ‘in büyük bölümü kanda HCO3‾ halinde taşınır (yaklaşık %90); HCO3‾ iyonları eritrosit içinde CO2 ‘in su ile hidroksilasyonu sonucu oluşur.
- %5 kadar bölümü de, kanda eriyik CO2 olarak taşınır; eriyik olarak taşınan CO2 ile PaCO2 arasında korelasyon vardır.
- CO2‘in %5 kadarı plazma proteinlerine, özellikle de hemoglobine bağlanarak karbomino bileşiği şeklinde taşınır.
Hidrojen iyon konsantrasyonu (H+) düşüktür, ancak normal enzim fonksiyonu açısından yaşamsaldır. H+ konsantrasyonu, sıklıkla H+ konsantrasyonun negatif logaritması olan pH olarak ifade edilir; H+ düzeyi arttıkça, pH düşer (asidoza kayar). H+ konsantrasyonun iki katına çıkması veya yarıya düşmesi pH’ı yaklaşık 0.3 birim etkiler. Normal ekstrasellüler pH 7.35 – 7.45 arasındadır.
PH- Hidrojen İyonu ilişkisi | |
6.8 | 160 |
7.1 | 80 |
7.4 | 40 |
7.7 | 20 |
pH’daki değişiklikler, karbonik asit ve bikarbonat etkileşimine bağlıdır ve Henderson-Hasselbalch denklemi ile ifade edilir. HCO3- ve eriyik haldeki CO2 arasındaki oran 20/1 ‘dir.
Asit-Baz Dengesi
Arteriyal kanda pH < 7.35 olması durumunda H+ iyon konsantrasyonu normalin üzerine çıkmıştır ve asidoz olarak adlandırılır. Arteriyal kanda pH > 7.45 olması durumunda H+ iyon konsantrasyonu normalin altına inmiştir ve alkaloz olarak adlandırılır.
Tampon Sistemleri
Tampon sistemleri, ortamdaki H+ iyonu arttığında bu iyonları bağlayarak ve H+ iyonu azaldığında ise H+ iyonu vererek pH’ı dengede tutmaya çalışır. İntrasellüler ve ekstrasellüler ortamda bulunur. Vücut tamponlama kapasitesinin ¾ ’ü, intrasellüler ortamdaki organik fosfatlar ve proteinlerden oluşmaktadır. Hemoglobin önemli bir intrasellüler proteindir ve gerektiğinde H+ iyonlarını tutar veya serbest bırakır. Ekstrasellüler tamponlar (karbonik asit – bikarbonat tampon sistemi ve plazma proteinleri) geri kalan kapasiteyi oluşturur.
pH’daki değişiklikler başlıca karbonik asit – bikarbonat arasındaki etkileşime bağlıdır
H+ + HCO3 ↔ H2CO3 ↔ H2O + CO2
Hücre metabolizması sonucu sürekli CO2 ve asitler üretilir. Vücut bu yıkım ürünlerini uzaklaştırarak asit-baz dengesini korumak için iki yöntem kullanır:
- CO2’nin akciğerlerden atılması, asit-baz dengesinin solunum komponentini oluşturur.
- Böbrekler tarafından HCO3 üretimi ve H+ sekresyonu, asit-baz dengesinin metabolik komponentini oluşturur.
Çok fazla metabolik asit oluştuğunda, fazlalık asit, karbonik asit – bikarbonat tampon sistemi aracılığı ile solunumsal asite (CO2) dönüştürülür ve akciğerlerden atılır:
↑ H+ + HCO3 ↔ H2CO3 ↔ H2O + CO2
Çok fazla solunumsal asit oluştuğunda, fazlalık asit, karbonik asit – bikarbonat tampon sistemi aracılığı ile metabolik asite (H+ iyonları) dönüştürülür ve böbreklerden atılır:
H+ + HCO3 ↔ H2CO3 ↔ H2O + CO2 ↑
Bikarbonatlar
Vücutta yaygın olarak bulunan baz HCO3 ’tır.
Standart bikarbonat (HCO3 std) solunumsal nedenli asid-baz dengesizliğinden etkilenmez ve bu nedenle, solunumsal nedenli HCO3 değişikliklerini ekarte etmek için kullanılır:
- Standart koşullardaki (37ºC sıcaklık ve PaCO2= 40 mmHg) HCO3 konsantrasyonudur.
- HCO3std yalnızca metabolik değişikliklere bağlı olarak değişir (normal değeri: 22-26 mmol.
Aktüel bikarbonat (HCO3 act) plazma örneğinde ölçülen HCO3 konsantrasyonudur.
Vücuttaki asit-baz dengesinin hem solunumsal hemde metabolik komponenti ile ilişkilidir (normal değeri: 22-26 mmol/lt)
Baz Açığı – Baz Fazlası
Metabolik sistemdeki defekt sonucu oluşan, kandaki fazla asit veya bazı gösterir. Normal değer: (+2) – (-2) mmol/lt
BF (B): kandaki baz fazlası
BF (ecf): ekstrasellüler sıvıdaki baz fazlası
Pozitif BF baz fazlasını (ya da asit kaybını); negatif değer baz eksikliğini (asit fazlasını) gösterir.
ASİT-BAZ BOZUKLUĞUNUN SINIFLANDIRILMASI
Asit- baz bozuklukları, primer sorun başlatıcı durum ile tanımlanır: Bu bozukluklar metabolik (HCO3-’deki değişiklikler) ve solunumsal (PaCO2’deki değişiklikler) değişiklikler olmak üzere sınıflandırılır. Kompansatuar yanıt, primer soruna karşı ortaya çıkan sekonder fizyolojik yanıttır (aşırı kompanzasyon söz konusu değildir). Solunumsal ve metabolik asit-baz bozuklukları değerlendirilirken, kan gazı ile birlikte plazma elektrolitleri ve klinik özellikler de göz önünde bulundurulmalıdır.
KAN GAZI DEĞERLERİNİN YORUMLANMASINDA 5 BASMAKLI YAKLAŞIM
1- Oksijenizasyonu değerlendirin,
PaO2‘ ye bakın. PaO2 80 mmHg nin altında ise hasta hipoksik olarak kabul edilir.
2- pH veya H+ konsantrasyonunu değerlendirin ,
pH > 7.45 (H+ <35 nmol l -1) → alkalemi, pH < 7.35 (H+ >45 nmol l -1) → asidemi olarak değerlendirilir.
3- Solunumsal komponenti değerlendirin,
PaCO2 ye bakın,
PaCO2, 45 mmHg’ nın üstünde ise 2 durum mevcuttur. pH 7,35 in altında ise solunum asidozu, pH 7.45 in üstünde ise solumsal kompanzasyonlu metabolik alkaloz var demektir.
PaCO2 35 mmHg’ nın altında ise 2 durum mevcuttur. pH 7.45 in üstünde ise solumsal alkaloz, pH 7,35 in altında ise solumsal kompanzasyonlu metabolik asidoz var demektir.
4- Metabolik komponenti değerlendirin,
HCO3 ‘ ye bakın;
HCO3-, 22 mmol/lt nin altında ise 2 durum mevcuttur. Ph 7,35 in altında ise metabolik asidoz, pH 7,45 in üzerinde ise metabolik kompanzasyonlu solunum alkalozu mevcuttur.
HCO3-, 26 mmol/lt nin üzerinde ise 2 durum mevcuttur. Ph 7,35 in altında ise metabolik alkaloz, pH 7,45 in üzerinde ise metabolik kompanzasyonlu solunum asidozu mevcuttur.
5- Önceki basamaklardan elde edilen bilgileri birleştirin ve birincil bozukluğun hangisi olduğunu ve solunumsal veya metabolik kompanzasyon olup olmadığını belirleyin,
Düşük pH (asidemi) varlığında: PaCO2 artışı: primer solunumsal asidozu, PaCO2 azalması: primer metabolik asidozun solunumsal kompanzasyonu gösterir.
Yüksek pH (alkalemi) varlığında: ÜaCO2 azalması: primer solunumsal alkalozu, PaCO2 artması: primer metabolik alkalozun solunumsal kompanzasyonunu gösterir.
SOLUNUM ASİDOZU
PaCO2’de artış ile solunumsal asidoz gelişir. HCO3’ı absorbe edip , H+ iyonlarını sekrete ederek böbrek yolu ile renal kompanzasyon asit-baz dengesini korumaya çalışır. Renal kompanzasyon yavaştır ; 2-5 günde optimal olur
Solunum Asidozu | |||
PH | B.F. | HCO3 | PaCO2 |
↓ | Normal | Normal | ↑ |
Renal Kompanzasyonlu Solunum Asidozu | |||
PH | B.F. | HCO3 | PaCO2 |
↓/Normal* | ↑ | ↑ | ↑ |
*Kompanzasyon tamamlanmışsa, pH normal düzeyde olabilir; aşırı kompanzasyon söz konusu değildir.
METABOLİK ASİDOZ
HCO3 ve BE’de azalma ile birlikte metabolik asidoz gelişir. Kompanzasyon için HCO3 ve H+ iyonları arasında reaksiyon artar; PaCO2 konsantrasyonu da azalır. Solunumsal kompanzasyon dakikalar içinde başlar ve 12-24 saat içinde en uygun duruma ulaşır. Solunumsal kompanzasyon, solunum işi ve düşük PaCO2’nin sistemik etkileri ile sınırlıdır.
Metabolik Asidoz | |||
PH | B.F. | HCO3 | PaCO2 |
↓ | ↓ | ↓ | Normal |
Solunumsal Kompanzasyon Olan Metabolik Asidoz | |||
PH | B.F. | HCO3 | PaCO2 |
↓/Normal* | ↓ | ↓ | ↓ |
*Kompanzasyon tamamlanmışsa, pH normal düzeyde olabilir; aşırı kompanzasyon söz konusu değildir.
MİKST SOLUNUMSAL VE METABOLİK ASİDOZ
Hem solunum sistemi ve hem de metabolik sistem, oluşan asit yükünü kaldıramaz. Kardiyojenik şok ve kardiyopulmoner arrest olmak üzere iki yaygın nedeni vardır. mBüyük miktarda laktik asit oluşur ve akciğer tarafından atılamadığı için, CO2 biriki.
Mikst Solunumsal ve Metabolik Asidoz | |||
PH | B.F. | HCO3 | PaCO2 |
↓ | ↓ | ↓ | ↑ |
SOLUNUMSAL ALKALOZ
Solunum hızı artarsa veya solunum derinliği anormal şekilde artarsa, CO2 atılımı da belirgin olarak artar. CO2 atılımının artması, karbonik asit – bikarbonat sistemi yolu ile H+ iyon konsantrasyonunun azalmasına yol açar. PaCO2 azalır ve bu durum, pH’ı yükselterek alkaloz oluşturur. Asit-baz dengesini korumak için, HCO3 kaybında artış olur (kompanzasyon). Metabolik kompanzasyon, 2-3 günde en uygun düzeyine ulaşır.
Solunumsal Alkaloz | |||
PH | B.F. | HCO3 | PaCO2 |
↑ | Normal | Normal | ↓ |
Renal Kompanzasyonlu Solunumsal Alkaloz | |||
PH | B.F. | HCO3 | PaCO2 |
↑/Normal* | ↓ | ↓ | ↓ |
*Kompanzasyon tamamlanmışsa, pH normal düzeyde olabilir; aşırı kompanzasyon söz konusu değildir.
METABOLİK ALKALOZ
HCO3 ve BE’de artış ile birlikte metabolik alkaloz gelişir. Kompanzasyon için, solunum sayısı azaltılır ve PaCO2 yükseltilir. Solunumsal kompanzasyon dakikalar içinde başlar ve 12-24 saat içinde en uygun duruma ulaşır
Metabolik Alkaloz | |||
PH | B.F. | HCO3 | PaCO2 |
↑ | ↑ | ↑ | Normal |
Solunumsal Kompanzasyonlu Metabolik Alkaloz | |||
PH | B.F. | HCO3 | PaCO2 |
↑/Normal* | ↑ | ↑ | ↑ |
*Kompanzasyon tamamlanmışsa, pH normal düzeyde olabilir; aşırı kompanzasyon söz konusu değildir.
MİKST SOLUNUMSAL VE METABOLİK ALKALOZ
Hem solunum sistemi ve hem de metabolik sistem, oluşan baz yükünü kaldıramaz. Ciddi sonuçlara yol açar; pH > 7.60 – 7.70 olması, yaşamı tehdit eder
Mikst Solunumsal ve Metabolik Alkaloz | |||
PH | B.F. | HCO3 | PaCO2 |
↑ | ↑ | ↑ | ↓ |
Alıntıdır.