Pelvis Yaralanmaları
Pelvis yaralanmaları, özellikle künt ve yüksek enerjili travmalar (Trafik kazaları, yüksekten düşme sıkışma – ezilme vb.) sonucunda oluşan yaralanmalardır. Yüzeyel yaralanmalarla sınırlı kalabileceği gibi major, kompleks kırıklarla sonuçlanabilir ve hayati tehdit edeck sonuçlar doğurabilir. Pelvisi etkileyen travmalar sonucunda mesana, rektum, genital ve üriner organ yaralanmaları oluşabilir.
Pelvis yaralanmalarında en kötü senaryo travmaya bağlı fraktürler nedeni ile oluşan masif kanamalardır. pelvis yoğun damarsal yapılara sahip olması ve bu yapılara ev sahipliği yapması nedeni ile pelvis yaralanmalarında 3 litreye kan kaybına neden olabilecek masif kanamalar oluşabilmektedir. Bu kanamalar erken tanımlanamaz ise sıvı resüsitasyonuna rağmen hipovolemi ve morbidite engellenemeyebilir. Hipovolemik şok varlığında mortalite %50 lere ulaşabilir.
Pelvis yaralanmalarına bağlı fraktürlerde pelvis de tek bir kırık oluşabileceği gibi birden fazla bölgede kompleks kırıklarda oluşabilir. Çoklu fraktürün olduğu durumlarda kanama çok daha fazla olmakta hipovolemi çok daha hızlı gelişebilmektedir. Yine pelvis yaralanmalarında olaşı sinir yalaranmaları nedeni ile norolojik hasarlar da oluşabilir.
Genel olarak pelvis travmalarına bağlı fraktürler, “lateral kompresyon fraktürü (LK)”, “Anteroposteriör kompresyon fraktürü”, “vertikal fraktür” ve “karışık fraktürler” görülmektedir. Araç dışı trafik kazalardında Lateral kompreston fraktürleri, yüksekten düşmelerde vertikal fraktürler sık olarak görülebilmektedir.
Pelvis travmalı hastalarda inspeksiyon ve palpasyon ile pelvis muayenesi yapılmalıdır. İspeksiyon ile pelvis asimetsisi değerlendirilmeli, travma izleri ve hematom varlığı araştırılmalı, Scrotum muayenesi (hematom ve şişlik açısından), rektal vaginal ve üretral kanama varlığı araştırılmalıdır. Palpasyon ile, pelvis stabilizasyonu ve krepitasyon değerlendirilmelidir. Palpasyon ile muayene sırasında 3 farklı bası uygulanarak pelvis değerlendirilmelidir. hasta sırt üstü yatar pozisyonda iken, spina iliaca üzerinden antero posterior bası uygulaması, yine spina iliaca üzerine çift taraflı lateral bası uygulaması, ve son olarak simpizis pubis üzeribe bası uygulaması yapılarak pelvis değerlendirilmelidir. Palpasyon sırasında pelvise rijit müdahalelerden kaçınılmalıdır. Ağrı krepitasyon hassasiyet gibi bulgular varlığında mutlaka pelvis fraktürü ve hipovolemi düşünülmelidir.
Pelvis travmalarında hastane öncesi tedavi
- ABCDE yaklaşımı ile hasta değerlendirilmelidir.
- Hastanın Temel yaşam desteği ve ileri yaşam desteği ihtiyacı değerlendirilmelidir.
- Mutlaka hastanın servikal ve spinal immobilizasyonu sağlanmalıdır.
- Hastaya %100 oksijen desteği sağlanmalıdır.
- Çift IV yol açılmalıdır. Mümkün ise en az 18 gauge (yeşil) ve üstü geniş kanüller kullanılmalıdır.
- Hipovolemiye karşı 2 litre RL/SF 10-15 dakika içerisinde gönderilmelidir.
- Hastanın kardiyak ve Kan Basıncı monitörizasyonu sağlanmalıdır. Sistolik kan basıncının 90 mm/Hg’ nın altına inmesi engellenmelidir.
- Pelvisin stabilizasyonu sağlanmalıdır. Stabilize edilmemiş pelvisde kanamanın artma riski ve hipovolemiye hızlı geçiş görülebilmektedir.
- Pelvis stabilizasyonu için bu amaç için üretilmiş “pelvis sabitleyiciler” veya basit çarşaflar kullanılabilir.
- Pelvis sabitlemede amaç pelvisi çepeçevre sararak pelvisin hareketini engellemektir. Pelvis sabitleyicilerin aşırı sıkılması yada yeterli miktarda sıkılmaması durumunda kanama artabilir yada kırık daha kompleks hale dönüşebilir.
- Hastanın baştan aşağı muayenesi yapılarak eşlik eden yaralanmaları olup olmadığı değerlendirilmelidir.
- Hastanın komple immobilizasyonu sağlanmalı yaşamsal fonksiyonları sürekli değerlendirilmelidir.
- Hastanın tedavisinin yapılabileceği bir merkeze mümkünse travma merkezine nakli sağlanmalıdır.