Dalış Yaralanmaları: Barotravma
Barotravma, yaz mevsiminin gelmesi ile özellikle sahil şeridindeki dalış yaralanmalarının en sık görülen formudur. Dalış esrasında artan çevresel basıncın etkisi ile vücut içindeki içinde hava olan anatomik boşluklardaki basınç ile alakalı genişleme ve sıkışma ile karakterize hasarlarla oluşurlar. Çoğunlukla yüzeye çıkış esnassında görülen bu yaralanmalar, hızlı veya kontrolsüz iniş sırasında da karşılaşılabilir. Özellikle akciğerlerin hasara uğramasıyla gelişen barotravmalar hayati tehdit edebilecek düzeye ulaşabilir.
Barotravmalar etkilediği sistemlere göre isimlendirilir. Pulmoner barotravma en ciddi ve hayatı tehlikesi olan çeşididir. Ayrıca, İç kulak barotravması, Pnömomediastinum, pnömotoraks, Sinüs barotravması, dental barotravma ve maske travması ( maske barotravması) olarak karşımıza çıkabilmektedir.
Pulmoner Barotravma:
Dalış esmasında akciğerlerde bulunan hava dış basıncın etkisi ile sıkışmaya başlar dalış sırasında teorik olarak sıkışan hava nedeni ile akciğerlere daha fazla hava alınır. Çıkış esnasında uygun beklememe noktalarında beklememe yada hızlı çıkış sırasında akciğerlerdeki sıkşan hava aniden genişleye başlar ve akciğer kapasitesini aştığında akciğerde hasarlara ve rüptürlere neden olur. Özellikle dalış esnasında dalışın en önemli kuralı olan “nefes tutmama” kuralını ihlal eden ve dalış esnasında nefesini tutarak akciğerlerde depoladığı hava kütlesini arttıran dalgıçlarda sık görülür.
Bu hastalarda göğüs ağrısı, subcutan amfizem, nefes darlığı, hemoptizi, pnomotoraks, hava embolisi görülebilir. Yüzeye ulaştıkdan kıs süre sonra ani gelişen nörolojik bozukluklar, Kardiyak disritmiler, konvülziyonlar tabloya eşlik edebilir.
Dalış sonrasında göğüs ağrısı, öksürük, hemoptizi, ve nefes darlığı olan hastalarda mutlaka pulmoner barotravmadan süphe edilmelidir.
Pulmoner barotavmalı hastaların hastane öncesi tedavisinde destek tedavisi uygulanmalıdır.
- ABCDE değerlendirmesi yapın.
- Hastaya % 100 oksijen desteğine başlayın.
- Akciğerleri ve solunum seslerini değerlendirin. Tabloya eşlik eden Pnomotoraks olup olmadığını ve subcutan amfizem varlığını değerlendirin.
- Hastanın kardiyak monitörizasyonunu yapın ve dismitrileri değerlendirin.
- IV erişimi sağlayın ve %0,9 NaCl infüzyonuna başlayın.
- Konvulsiyon varlığında benzodiazepinler kullanılabilir.
- Eşlik eden Dekompresyon (vurgun) olasılığını ve hiperbarik oksijen tedavisi ihtiyacını değerlendirin
Pnömomediastinum: Pulmoner barotravmalı hastalarda oluşan akciğer ve alveol hasarı sonucunda inspirasyon sırasında alınan havanın bir kısmının bu hasarlı bölgelerden mediastinuma geçmesi nedeni ile oluşur. Göğüs ağrısı, nefes darlığı hissi, Subcutan amfizem, plöretik ağrı ve öksürük gibi durumlar ortaya çıkabilir. Spesifik bir tedavisi olmamakla birlikte hastaya destek detavi uygulanmalı ve solunumu %100 oksijen ile desteklenmelidir.
Pnömotoraks: Pulmoner barotavmaya bağlı olarak hasar gören akciğerlerden sızan havanın plevral boşluğa dolmasıdır. ölümcül sonuçlar doğurabilir. Hastalarda taşikardi, göğüs ağrısı, nefes darlığı, siyanoz, trakea deviasyonu, etkilenen tarafta solunum seslerinin alınamaması, hipotansiyon, subkutan amfizem gibi semptomlar görülebilir. Trakea deviasyonu, deviasyon olan tarafın karşı tarafındaki akciğerlerde solunum seslerinin alınamaması yada aşırı azalması ve ciddi sinaoz varlığında “Tansiyon Pnömotoraks” dan süphelenilmelidir. Bu durumda iğne dekompresyonu ile plevral boşluktaki hava boşaltılarak basınç azaltılmalıdır. (Tansiyon Pnömotoraks ve İğne Dekompresyonu sayfasına ulaşmak için tıklayınız)
Kulak Barotravması: Orta kulak ve iç kulak barotravması olarak ikiye ayrılar. Genellikle hızlı iniş işe alakalıdır. Artan dış basınc nedeniyle ortakulak basıncının eşitlenenemesi ile oluşur. Timpanik membran rüptürü, ağrı, kanama baş dönmesi, baş ağrısı, denge bozuklukları, işitme kayıpları görülebilir.
Dental Barotravma: özellikle dolgu olan dişlerde dolgu esnasında kalan haba kabarçıklarının vermiş olduğu rahatsızlıktır. Diş ağrısı en sık görülen belirtisidir.
Sinüs Barotravması: Kafa tasında bulunan anotomik sinüslerde önceden olan enfeksiyon tablosu nedeni ile basıncın eşitlenememesi durumunda görülür. Kanama ve ağrı en sık görülen semptomlardır.
Maske Vurması (Maske Barotravması): Dalış sırasında maske ile yüz arasında bulunan havanın basınç etkisi nedeniyle sıkışması ile oluşur. Bu sıkışma yüzde ve gözlerde vakum etkisi yapar. Bu sklera da kanlanmaya, yüde kızarıklık me morarmaya sebep olur. Bu tablonun önüne geçmek için burundan belli aralıklarla maskenin içine hava vermek yeterli olacaktır.